Geçtiğimiz günlerde dişim ağrıyınca Bahçekent'teki Bahçekent Diş Kliniği'ne gittim.
Açık söyleyeyim, oraya adım attığım andan itibaren sadece bir diş kliniğine değil, güleryüzle karşılayan bir şifahaneye girmiş gibi hissettim.
Modern tıbbın teknik yönü bir yana, insana dokunan bir zarafet, içten bir yaklaşım vardı.
İşte o sıcaklık, Esra Demiryürek Hanım'ın dokunuşu…
Klinik sahibi Olcay Demiryürek Bey ve kıymetli eşi Esra Demiryürek, misafirperverlikleriyle, ilgileriyle gerçekten örnek bir hizmet anlayışı sergiliyorlar.
Ama özellikle Esra Hanım'ın hastalara yaklaşımı, Bahçekent'te uzun zamandır görmediğimiz türden bir gönül inceliğini yansıtıyor.
Kendisiyle sohbet ederken o kadar samimi, o kadar içten konuştu ki…
"Ercan Bey," dedi,
"Bizim için burada önemli olan sadece diş sağlığı değil; insanın kendine güvenle gülümseyebilmesi. Hastalarımızla ilk temasta hedefimiz, onları rahatlatmak. Çünkü gergin bir hasta değil, huzurlu bir hasta şifa bulur."
İşte bu yaklaşım, Bahçekent Klinik'in farkını ortaya koyuyor.
Ekipteki herkesin yüzünde bir tebessüm, gözlerinde bir huzur var.
Bu samimiyet, oranın duvarlarına bile sinmiş.
Bahçekent hızla büyüyor, nüfus artıyor, ihtiyaçlar çoğalıyor.
Ama bu büyümenin içinde insani dokunuşu koruyan bir klinik bulmak kolay değil.
Bahçekent Klinik tam da bu eksikliği gideriyor.
Modern cihazlar, hijyenik ortam, deneyimli ekip…
Ama asıl fark, insana değer veren yaklaşım.
Esra Hanım, her hastayı bir dosya değil, bir dost gibi görüyor.
Bir hastaya eliyle dokunmadan önce gülümsemeyle dokunuyor.
Ve bu, işte o görünmeyen farkı yaratıyor.
Esra Demiryürek bu konuda da çok içten konuştu:
"Biz burayı sadece bir klinik olarak değil, Bahçekent'in bir değeri olarak görüyoruz. Burada yaşayan insanların bize güven duyması, bizi tercih etmesi bizim için en büyük mutluluk. Bahçekent bizim ailemiz gibi."
Bu söz, aslında her şeyi özetliyor.
Bir hizmetten çok bir gönül işi bu.
Bahçekent gibi büyüyen bir bölgede, ilklerin öncüsü olmuş bir ismin — Esra Demiryürek'in — varlığı, gerçekten mahalle için büyük bir nimet.
Kısa sohbetimizin sonunda Bahçekentliler için birkaç hatırlatma yaptı:
"Diş ağrısı başladığında geçer diye beklemeyin, erken müdahale çok önemlidir.
Diş fırçalamak kadar düzenli diş kontrolü de hayati.
Ve en önemlisi; korkmayın. Diş tedavisi artık acı değil, rahat bir süreç."
Gerçekten doğru söylüyor.
Çünkü o kliniğe giren hasta korkuyla değil, güvenle çıkıyor.
Bahçekent'te böyle bir klinik ve böyle bir kadro olması büyük şans.
Hem profesyonel hem insani yönüyle örnek bir işletme olmuş.
Kısacası, Bahçekent'te gülümsemek için adres belli:
Bahçekent Klinik – Esra ve Olcay Demiryürek'in zarafetiyle şekillenen bir sağlık yuvası.
Siz de Bahçekent Klinik'te hizmet aldınız mı?
Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın, birlikte gülümseyelim!
